İstanbul Barosuna Kayıtlı İstanbul/Beylikdüzü avukatlarından Avukat Burak GÜN yazısı;
Kıymet Takdirine İtiraz Talebiyle Açılan Davadasın da Masraf Yatırılmadığı Gerekçesiyle Davanın Reddedilmesi Anayasal Hak İhlalidir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunun Madde 128/a maddesine göre; “Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedilir.” hükmüne yer vermiştir.
Bu hükmün uygulanabilmesi için borçlunun yatırması gereken miktarın mahkemece belirtilmiş olması gerekir. Çünkü şikâyetçi yasada yazılı olan ve gerekli masraf olarak belirtilen miktarı kendisi hesaplayamaz haliyle de yatırması gereken miktarı kendiliğinden belirleyemediği için yatıramaz. Zira hâkimin emri olmadan vezneye para yatırılması da mümkün değildir. Mahkeme heyetinin yasal yolluğu belirli (maktu) olsa bile, kalan keşif giderleri için ne kadar para yatırılması gerektiğini şikâyetçinin bilmesi ve hesaplaması mümkün değildir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31612 Esas ,2016/496 Karar sayılı kararın da; “İİK’nın 128/a-1. maddesi son cümlesinde ise; ”Şikayet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi halde başka bir işleme gerek olmaksızın şikayet kesin olarak reddedilir…” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükmün uygulanabilmesi için borçlunun yatırması gereken miktarın mahkemece belirlenmiş olması gereklidir. Şikayetçi yasada yazılı olan ve gerekli masraf olarak ifade edilen miktar saptanmadan bu masrafı kendiliğinden belirleyip yatıramaz. Zira, hakimin emri olmadan vezneye paranın yatırılması mümkün değildir. Mahkeme heyetinin yasal yolluğunun belli olduğu düşünülse bile, kalan keşif gideri için ne miktar avans yatıracağını şikayetçi bilemez”.
6100 sayılı HMK’nın ”Harç ve avans ödenmesi” başlıklı 120. maddesinin gerekçesinde ”…her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına ..” alındığı belirtilmiştir.
Mahkemenin 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 128/a maddesine dayanarak kıymet takdirine itiraz talebiyle açılan davada keşif ve bilirkişi incelemesi için gereken gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle esasına girmeksizin davayı usulden reddetmesi, temel hak ve hürriyetlerden olan adil yargılanma hakkının mahkemeye erişim hakkının ihlalini oluşturacaktır.
28.02.2021 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesinin Başvuru Numarası : 2018/26844 ve Karar Tarihi : 24/02/2021 Kararında; “ Kıymet takdirine itiraz davalarında, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açılması gerektiği değerlendirildiğinde davanın gerekli masrafların yatırılmamış olması nedeniyle reddi hâlinde yeni bir dava açılmasının imkânsız olduğu anlaşılmaktadır. Kıymet takdirine itiraz talebiyle açılan davalarda dava açma süreleri hak düşürücü süre niteliğindedir, Davanın esasa ilişkin değerlendirme yapılmadan reddedilmesi hâlinde süresi içinde yeni bir dava açılması imkânsızdır. Bu husus gözetildiğinde davanın gerekli masrafların davanın açılmasından itibaren yedi günlük sürede yatırılmadığı gerekçesiyle reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkına yönelik ve oldukça ağır bir müdahale niteliği taşıdığı ifade edilebilir. Dolayısıyla bu nitelikteki ağır bir müdahaleye ancak daha hafif, alternatif bir aracın bulunmaması hâlinde müracaat edilebilmelidir.
… Başvurucunun davasının keşif ve bilirkişi incelemesi için gereken masrafların yatırılmadığı gerekçesiyle esasına girmeksizin kesin olarak reddine karar vermesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır.”
Anayasa Mahkemesinin Kararından da açıkça anlaşılacağı üzere hâkimin keşif ve bilirkişi incelemesi için gerekli avansın yatırılmaması nedeniyle esasa girmeden reddetmemeli, onun yerine HMK madde 120 gereği şikâyetçiye yasa da yazılı olan “ gerekli masraf ve ücreti “ belirleyip, şikâyetçi tarafa belirlediği bu ücreti mahkeme veznesine yatırması için kesin süre vermesi gerekmektedir. Aksi halde şikâyetçinin mahkemeye erişim hakkını ihlal etmiş olacaktır.
Mahkemeye erişim hakkı Anayasal bir haktır ve Anayasanın Hak arama hürriyeti başlıklı 36. Maddesinde; “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.” hükmü ile düzenlenmiştir.
Anayasa’nın 36. maddesinde, hak arama özgürlüğü için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiştir.
Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı mutlak olmayıp sınırlanabilir bir haktır. Ancak Anayasanın 13. Maddesinde yer alan ölçülülük ilkesi uyarınca alınan sınırlamaların mahkemeye erişimi imkansız hale getirmemesi ve zorlaştırmaması gerekmektedir.
İcra Hukuku alanında uzman avukat ile hukuki konu hakkında görüşmek için iletişim bilgilerinde yer alan telefon numarasını arayarak randevu alabilirsiniz.