YOKSULLUK NAFAKASININ SONA ERMESİ

Boşanmanın mali sonuçlarından birisi de yoksulluk nafakasıdır.
Yoksulluk nafakası, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşme tehlikesiyle
karşılaşan ve diğer eşe nazaran daha fazla kusuru bulunmayan eşe
ödenen nafaka türüdür. Bu nafakaya süreli ya da süresiz biçimde
hükmedilebilir. Yoksulluk nafakası belirli durumlarda kendiliğinden
ya da mahkeme kararı ile sona erebilmektedir. Bu sebepler kanunda
düzenlenmektedir ve sınırlı sayıdadır. Çalışmamızda, yoksulluk
nafakasının sona erme haline ilişkin yasal düzenlemenin uygulama alanı
ile sona erme sebepleri ayrıntılı olarak inceleme konusu yapılmaktadır.

Değişen ekonomik koşullar ve paranın alım gücü ile enflasyon
durumu nazara alındığında tarafların menfaatleri gerektirmedikçe ya
da talep gelmedikçe yoksulluk nafakasının irat biçiminde ödenmesi
gerektiği belirtilmektedir. Ancak önemle belirtelim ki irat ya da
toptan ödemeye karar verilmesi somut olayın özellikleri göz önünde
tutulmak kaydıyla hâkimin takdirine ait bir konudur. Örneğin nafaka
yükümlüsünün çalışması karşılığında aylık kazanç elde ettiği ve başka
bir servetinin bulunmadığı hallerde toptan ödemeye karar verilmesi
uygun değildir. Uygulamada da yoksulluk nafakasının belirli bir
meblağın tek seferde toptan ödenmesi yerine düzenli aralıklarla
(belirli taksitlerle) irat biçiminde (çoğunlukla aylık periyotlar halinde)
ödenmesine karar verildiğini görmekteyiz.

TMK m. 176/3 hükmünde irat biçiminde ödenmesi gereken
yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin haller düzenleme altına
alınmaktadır. Zira yoksulluk nafakasının istisnai durumlarda somut
olayın koşulları nedeniyle toptan ödenmesine karar verildiği hallerde
nafakanın son bulması ya da ödenen nafakanın iade edilmesine olanak
bulunmamaktadır. Gerçekten de yoksulluk nafakasına toptan (sermaye
olarak) hükmedilmesi durumunda nafakanın ifa edilmesiyle nafaka
alacağı son bulmakta, nafakanın henüz ödenmediği bir safhada nafaka
alacaklısının ölümü halinde ise nafakayı talep etme hakkı alacaklının
mirasçılarına geçmektedir. Nafaka borçlusunun ölümü halinde ise
toptan hükmedilen nafaka terekede yer alan bir borç olarak külli
halefiyet ilkesi gereğince borçlunun mirasçıları tarafından ödenmelidir.
Toptan ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakasının alacaklı
tarafından alacağın muaccel hale gelmesinden itibaren on yıl içerisinde
nafaka yükümlüsünden talep edilmemesi halinde ise artık bu nafakayı
talep etme imkânının ortadan kalkacağı ifade edilmektedir. Aynı
sonuç irat bakımından hükmedilen nafaka bakımından da geçerlidir.

İrat şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminatın da kaldırılması TMK 176. maddede hüküm altına alınmıştır. Manevi tazminatın kaldırılmanın bu maddeye göre kaldırılması olanağı bulunmamaktadır. Manevi tazminatın irat şeklinde ödenmesine mahkeme de karar vermemelidir. Böyle bir karar verildiği ve kesinleştiği takdirde de irat şeklinde ödenen manevi tazminatın kaldırılması talebi yine geçerli olmayacaktır. Özetle eski eşin evlenmesi, evlenmese bile bir başka kişiyle birlikte yaşaması, ekonomik durumunun iyileşmesi gibi hakkaniyetin gerektiği hallerde yoksulluk nafakası ve irat şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminatın kaldırılması veya indirim sağlanması talep edilebilir.

Beylikdüzü boşanma avukatı, Beylikdüzü ceza avukatı, Beylikdüzü iş hukuku avukatı, beylikdüzü hukuk büroları, beylikdüzü avukatları, beylikdüzü avukat, esenyurt avukat, büyükçekmece avukat, Esenyurt ceza avukatı, Beylikdüzü en iyi avukatlar, Avcılar avukat, Büyükçekmece hukuk büroları, Beylikdüzünde bulunan avukatlar arasında yer alan Av.Burak GÜN ile görüşme sağlamak için iletişim bilgilerinde yer alan telefon numarasını arayabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir