SAVCILIK SUÇ DUYURUSU

Kişiler hakları ihlal edildikleri zaman bu ihlalleri bildirme ve hakkını arama hakkına sahiptirler. Aynı zamanda kişiler bir hak ihlali ile karşı karşıya geldiklerinde bu hukuka aykırı eylemi bildirim olarak savcılığa suç duyurusu ile şikâyette bulunabilirler. Kişiler şikâyetlerini sözlü veya yazılı bir şekilde yapabilirler. Yani savcılığa şikâyetin sözlü olarak yapılması mümkünken yazılı olarak yapılması da mümkündür. Şikâyetin yazılı olarak yapılmasının Şikâyetin sözlü olarak yapılmasından kişi için daha faydalı olduğu söylenebilir. Yazılı olarak şikâyet safhasında savcı şikâyette bulunmak isteyen kişinin ifadesini almaktadır.

Bazı suçlar şikâyete tabi iken bazı suçlar şikâyete tabi değildir. Şikâyete tabi suçlar kanunda yer alan ve kişinin mağdur olmasına sebep olan durumlarda kişinin bu mağduriyetini artırmamak amacıyla soruşturma ve kovuşturmanın şikâyet şartına bağlı olduğu suçlardır. Şikâyet hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı olan bir haktır. Şikâyette hak sahibi kendisi adına, tüzel kişilerde ise yetkili organ şikâyet hakkını kullanabilir. Şikâyete bağlı suçlar içerisinde eğer bu kişiler tarafından şikâyet edildiğinde şikâyete bağlı suçların soruşturulması ve kavuşturulmasının yapılması mümkün olur. Şikâyete tabi suçların bazı özellikleri vardır. Şikâyete tabi suçlar kanunda yazılı olmalıdır. Şikâyete tabi suçlar da şikâyet hakkı suçtan zarar gören kişi tarafından kullanılabilmektedir.

Şikâyeti tabi suçlar da şikâyette bulunma hakkı kanun içerisinde düzenlenen süre geçirilmeden yapılmalıdır. Şikâyete tabi suçlar da şikâyetin kanun içerisinde düzenlenmiş olan mercilere yapılması gerekmektedir. Şikâyete tabi suçlar da kişilerin şikâyet hakkından her zaman vazgeçe bilmeleri mümkündür. Şikâyete tabi suçlarda Bazı istisnai haller dışında Şikâyete tabi olan suçlar uzlaşma kapsamı içerisinde yer alır. Örneğin cinsel saldırı bu istisnanın içerisinde yer alır. Cinsel saldırı uzlaşma Kapsamı dışarısındadır. Yani cinsel saldırı uzlaşma kapsam içerisinde yer almaz. Bir diğer örnek olarak dolandırıcılık suçundan bahsedebiliriz. Şikâyete tabi olan suçlar arasındaki dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamı içerisinde değildir. Dolandırıcılık suçunda uzlaşma şikâyete tabi olan suçlar kapsamı dışında yer alır.

Şikayete Tabi Suçlar

Savcılığa şikâyete tabi suçlar da kural olarak hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davadan vazgeçilmesi mümkündür. Şikâyete tabi suçlar da şikâyet hakkı sahibinin yargılama içerisinde bazı hakları vardır. Bunlara örnek olarak delillerin toplanmasını isteme hakkına verebiliriz. Şikâyet hakkı sahibi yargılama içerisinde delillerin toplanmasını isteyebilir. Veya bir diğer örnek olarak duruşmadan haberdar edilmeden bahsedebiliriz. Şikâyet hakkı sahibi yargılamada duruşmadan haberdar edilme isteğinde bulunabilir. Bir suçun şikâyete bağlı olup olmadığı kanunun içerisinde yer alan açıklamadan anlaşılır. Eğer kanın içerisinde “mağdurun şikâyeti üzerine” “şikâyet üzerine” “mağdurun şikâyetine bağlıdır” gibi terimler var ise bu o suçun şikâyete bağlı bir suç olduğu anlamına gelir. Şikâyete bağlı olan suçlara bazı örnekler verebiliriz. Örneğin kasten yaralama suçundan şikâyeti tabiilikten bahsedebiliriz. Kanun hükmüne göre kasten bir başkasının vücuduna acı veren veya bu başkasının sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına sebebiyet veren kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılır. Eğer kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisi basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilmesi mümkün şekilde hafif olması halinde mağdurun şikâyeti üzerine dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hüküm olunur. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere kasten yaralama fiili eğer kişi üzerindeki etkisi basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde ise mağdurun şikâyeti üzerine işlemler yapılır. Yani kişinin üzerinde etkisi basit olan ve tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olan kasten yaralama suçu şikâyete tabi bir suçtur. Aynı şekilde kanun İçerisinde yer alan taksirle yaralama cinsel saldırı reşit olmayanla cinsel ilişki cinsel taciz Tehdit konut dokunulmazlığını ihlali iş ve çalışma özgürlüğünün ihlali kişilerin huzur ve sükununu bozma hakaret kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması özel hayatın gizliliği ne ihlali hırsızlık suçunun daha az cezayı gerektiren halleri kullanma hırsızlığı mala zarar verme güvenin kötüye kullanılması bedelsiz senedi kullanma hukuku bir alacağı tahsil amacıyla dolandırıcılık, kaybolmuş veya hata ile ele geçirilmiş eşyanın tasarrufu, yakın akraba tarafından işlenen mal varlığı suçları aşağı imzanın kötüye kullanılmış olması, Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali çocuğun kaçırılması ve alıkonulması…. Gibi suçlar şikâyete tabi suçlardır.

Şikâyet hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğunu söylemiştik. Şikâyete tabi suçlar da şikâyetin kullanılması ile suç oluşturmakta ya da oluşturmamaktadır. Bu soruşturma ve kovuşturmanın bazı koşulları vardır. Kamu görevlisine karşı görevi sebebiyle işlenmiş olan suçlar hariç hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikâyetine bağlıdır. Eğer mağdur şikâyet etmeden önce öldürse veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise Ölen kişinin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu eş veya kardeşleri tarafından şikâyette bulunulması mümkündür. Bu durum şikâyet hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı olmasının bir istisnasıdır. Buradaki şikâyet hakkı mirasçılara geçmiştir. Ancak bu durum dışında şikâyet hakkı mirasçılara geçebilen bir hak değildir. Şikâyete tabi suçlar da şikâyet hakkı bu hak kendisine verilmiş olan bir kişi tarafından kullanıldığında geçerli olur. Eğer ilgili kişi şikâyette bulunmazsa şikâyete tabi suçların soruşturulması ve kovuşturulması yapılamayacaktır.

Şikâyete tabi suçlar da bir önemli diğer kavram ise zamanaşımıdır. Şikâyete tabi suçlar da zamanaşımı Türk ceza kanunu içerisinde soruşturulması ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlar başlığı altındaki hükümler de yer almaktadır. Bu hükümlere göre soruşturulması ve kavuşturulması şikâyete bağlı olan suç ile ilgili yetkili kimse altı ay içerisinde savcılığa şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Suç hakkında yetki olan kişinin altı ay içerisinde şikâyette bulunması gerekir. Altı ayın geçirilmesi takdirinde soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mümkün değildir. İlgili kişilerin bu altı aylık süreye dikkat etmeleri gerekir. Zamanaşımı süresini geçmemek şartıyla bu süre şikayete hakkı olan kişinin fiili failin kim olduğunu bildiği veyahut öğrenci gün itibari ile başlar. Bazı zamanaşımı süreleri vardır. Bu zamanaşımı sürelerin geçmemesi önemli bir şarttır.  Bu zamanaşımı sürelerin geçmesi durumunda altı aylık süreden bahsedilemez. Altı aylık sürenin başlama tarihi hüküm içerisinde belirtilmiştir. Bu süre şikâyet hakkı olan ilgili kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği öğrendiği günden başlar. Şikâyette bulunma hakkı olan bir kaç kişi varsa bu birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirdiği takdirde bu sebepten dolayı diğerlerinin hakları düşmez. Yani bu birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirse dahi diğer kişiler bundan etkilenmez. Diğer kişilerin şikâyet hakkı devam eder. Altı aylık hak düşürücü süre, bu süreyi kaçırmayan kişiler bakımından bir hak kaybı oluşturmaz. Şikâyete bağlı suçlar da kovuşturma yapılabilmesi mümkün olması için kanun içerisinde aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür. Suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür bununla birlikte kişinin hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçmesi cezanın infazına engel teşkil etmez. Yani hüküm kesinleştikten sonra kişinin hakkındaki şikâyetten vazgeçilmesi Bu kişinin cezasının infazına engel olmaz. Hüküm kesinleştikten sonra vazgeçme olmasına rağmen ceza infaz olunur. Eğer suç iştirak halinde işlenmiş ise sanıklar içerisinden biri hakkında şikâyetten vazgeçilirse bu vazgeçme diğerlerini de kapsar. Yani bir kişi hakkındaki şikâyetten vazgeçme onunla birlikte suça iştirak etmiş diğer kişilerin hakkındaki şikâyetten de vazgeçme anlamına gelir. Eğer kanunda aksi yazılı değilse vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez. Yani sanık suçu Kabul edip ceza almak istediğinde suç şikayete tabi olduğu için kendisi hakkındaki yapılan şikayetten vazgeçilmesini kabul etmese dahi beyanı kendisini etkilemez. Kamu davasının düşmesi halinde suçtan zarar görmüş olan kişi şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ise artık hukuk Mahkemesinde de dava açılması mümkün değildir. Bununla birlikte bu kamu davasının düşmesi suç tarafından zarar kişinin vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk Mahkemesi’nde dava açılması mümkün değildir. Suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olması ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış olması bir arada bulunmalıdır. Yani kanun bu ikisinin de olmasını gerekli kılmıştır.

Bazı suçların şikâyete bağlı iken bazı suçların şikâyete bağlı olmadığını söylemiştik. Bununla ilgili olarak şikâyete bağlı suçlar bakımından bazı açıklamalar yaptık. Şikâyetle ilgili olarak yenilmesi gereken bir diğer husus ise şikâyete bağlı olmayan suçlardır. Şikâyete bağlı olmayan suçlarla ilgili olarak suçun işlenmesi ile soruşturma aşaması kendiliğinden başlatılmaktadır. Şikâyete bağlı olmayan suçlar da işlemler kamu davası olarak sürdürülür. Şikâyete bağlı olmayan suçların susturulmasında bir amaç güdülmüştür. Bu tür suçlar için soruşturmadaki amaç mağduriyetin giderilmesi yönelik olması ve mağdur edilen kişinin şikâyette bulunup bulunmamasına bağlanan bir sonuç olmamasıdır. Mağdur edilen kişi şikâyette bulunmasa dahi soruşturma aşaması kendiliğinden başlatılmaktadır. Şikâyete bağlı olmayan suçlar da önemli olan bir husus zamanaşımı süresidir. Bu zamanaşımı süresi şikâyete bağlı olmayan suçlarda ilgili suçlar arasında farklılık göstermektedir.

Yazılı olarak yapılan şikâyetler içerisinde savcılığın şikâyet eden kişinin ifadesini alması gerektiğini söylemiştik. Yukarıda şikâyete tabi olan ve tabi olmayan suçlarla ilgili birçok açıklama da yaptık. Burada önemli olan husus şikâyete tabi olan suçlar hakkında kişilerin yapacakları şikâyetlerin hukuka aykırı fiilin işlendiği andan itibaren altı ay içerisinde yapılması gerektiğidir. Kişiler bu zamanaşımı süresini geçirmemelidir. Bu hak düşürücü süre şikâyetlerin geçerliliği bakımından önem teşkil eder. Eğer süre içerisinde şikâyette bulunulmazsa bu şikâyetler geçersiz olmaktadır. Suç duyurusu emniyet kuvvetlerine yapılabilir. Kişilerin Suç teşkil ettiğini düşündüğü olaylarla ilgili olarak suç işleyen kişinin ceza alması için kolluk güçlerinin bu durumdan haberdar olması sağlanabilir. İl ve ilçe merkezleri içerisinde yer alan emniyet teşkilatının birimi olan karakollara suç duyurusunda bulunmak mümkündür. Eğer suç duyurusunda bulunmak isteyen kişi kırsalda yer alıyor ise jandarma teşkilatına suç duyurusunda bulunabilir. Kişi bunun için kendisi nüfus kâğıdı ile birlikte en yakın emniyet teşkilatı birimine başvurabilir. Kişi şikâyet dilekçesi hazırlayarak olayları dilekçesi içerisinde anlatabilir bununla birlikte bu şart değildir. Şikâyetin sözlü yapılması da mümkündür. Şikâyet içerisinde bazı teknik ayrıntıların yer verilmesine gerek duyulabilir. Bu yüzden dilekçenin yazılı olarak verilmesi kişi lehine olur. Çünkü sözlü olarak verildiğinde ayrıntılar tam ve doğru şekilde aktarmak mümkün olmayabilir. Yazılı dilekçe içerisinde ayrıntılar daha detaylı ve daha düzenli bir şekilde yer alır. Sözlü olarak şikâyette bulunmak istendiğinde emniyet personeline sözlü olarak ifadeniz alacak ve tutuna geçirecektir. Burada ifadenin en sade şekilde verilmesi suç işleyen failin ve suç teşkil ettiği düşünülen eylemin neler olduğu hakkında bilginin verilmesi gerekir. Boşanmadan sonra kolluk sizin şikâyetçi olup olmadığınızı ve uzlaşma talep edip etmediğinizi soracaktır. Yasal zorunluluktan dolayı sorulan bu sorular neticesinde Şikâyetçi olmak isteyen kişinin şikâyetini devam etmek istediği uzlaşmak istemediğini belirttiği takdirde işlem tamamlanmış olur. Suç duyurusunun emniyet kuvvetlerinde yapılması bu şekilde olmaktadır.

Suç duyurusu direkt savcılık makamına da yapılabilir. Savcılık makamına yapılan suç duyurusu ile emniyet teşkilatına yapılan suç duyurusu arasındaki işlemlerde çok büyük farklılıklar bulunmamaktadır. Emniyet teşkilatını yapılan şikâyetten sonra bu durum nihayetinde savcılığa intikal etmektedir. Mağdurun ikamet ettiği yerdeki adliyeleri yapılacak olan şikâyetlerde suç duyurusu için yetkili savcılık nöbetçi savcı olabilir. Bununla birlikte müracaat savcıları da olması mümkündür. Savcılık şikâyette bulunan kişinin ifadesini aldıktan sonra şikâyeti değerlendirerek davanın seyrine karar vermektedir. Savcılık şikâyeti değerlendirdikten sonra davanın açılıp açılmayacak konusunda karar verir. Suç duyurusunda bulunmak için şikâyet eden kişinin şikâyet edeceği kişiyi tanıması gerekli değildir. Eğer şikâyetçi kişi şikâyet edeceği kişiyi biliyorsa eşkâli tarif etmelidir. Kişilerin şikâyet edeceği şahsın kimlik bilgilerini bilmiyor olmaları mümkündür. Bu yüzden bu durum şikâyete engel teşkil etmez. Suç duyurusunda bulunabilme hakkı olduğu gibi bu suç duyurusunun geri çekilme hakkı da kişilere verilmiştir. Kişiler şikâyetinden vazgeçebilir.

Savcılığa Suç Duyurusunda Bulunmak Ücretli Mi?

Savcılığa suç duyurusunda bulunmak için bir ücret ödemeye gerek yoktur. Savcılığa suç duyurusunda bulunmak ücretsizdir. Kişinin herhangi bir suç duyurusunda bulunabilmesi için bir ücret ödeme gereği bulunmamaktadır. Kişiler herhangi bir hak ihlali ile karşı karşıya geldiklerinde bunun için ücret ödemeden suç duyurusunda bulunabilirler. Ancak soruşturmanın seyri delillerin daha hızlı toplanması adına alanında uzman ceza avukatı ile çalışılmasını tavsiye ederiz. Ancak şikâyette bulun olurken asılsız şikâyetlerden kaçınmak gerekir. Şikâyetin gerçeği yansıtmadığı ve asılsız olduğu durumlarda kişi iftira suçunu da işleyebilmektedir.

Savcılığa Şikâyet Edilen Kişiye Ne Olur?

Suç duyurusunda bulunan kişilerin İfadeleri savcılık kalemi tarafından kayıt altına alınır. Kişilerin bu ifadelerinin yer aldığı dilekçe için bir hazırlık numarası verilir. Bu hazırlık numarası şikâyette bulunan kişinin şikâyetle ilgili dosyanın hangi savcıda olduğunu öğrenebilmesi için önem teşkil eder. Hazırlık numarası sayesinde kişi şikâyette bulunmuş olduğu savcılık kalemine başvurarak şikâyete konu dosyanın hangi savcıda olduğunu öğrenir. Eğer savcılık mevcut olayın suç teşkil ettiği kanaatine varırsa ve bununla ilgili olarak failin suçu işlediğine dair yeterli şüpheye ulaşırsa iddianame hazırlayarak ceza Mahkemesine gönderir. Savcılık şikâyet edilen kişileri ifade vermeleri için çağrı kâğıdı gönderebilir. Haklarında şikâyette bulun olmuş kişiler ifadelerini emniyet müdürlüğüne verirler. Sonra çağrı kâğıdını gönderen savcılığa sevk edilirler. Çağrı kâğıdı gönderilen savcı tarafından hakkında suç duyurusu bulunulmuş kişinin ifadesi alınır. Savcının kişinin ifadesi ve deliller ile kovuşturmaya yer olmadığı kararını vererek şüpheliye serbest bırakması mümkündür. Eğer savcı şüphelinin suç işlediğine dair kanaat getirirse şüphelinin yargılanması için mahkemeye sevki başlatılır.

Soruşturma Evresinin Özellikleri Nelerdir?

Soruşturma evresi suç haberinin alınması ile başlar ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı veya iddianamenin düzenlenip mahkemeye verilmesi ile sona eren bir evlidir. Soruşturma evresinden sonra kovuşturmaya yer olmadığı kararı yani takipsizlik kararı verilebilir. İddianamenin düzenlenmesi ile mahkemeye verilmesi de mümkündür. Böylece soruşturma evresi sona erer. Suçun işlenmesi ile mahkeme hemen yargılama yapmaz. Suçun mahkemenin önüne gelmesinden önceki aşamalar vardır. Mahkemeden önce suçun işlenmesi ile ilgili olarak hazırlık çalışmaları yapılır. Soruşturma evresi bu hazırlık içerisinde yer alır. Soruşturma içerisinde mağdur ve şüphelinin kimliklerinin belirlenmesi delillerin toplanması suç haberinin asılsız olup olmadığı ve kamu davasının açılıp açılmayacağı ile ilgili bilgiler yer alır. Bu yüzden soruşturma aşaması yargılamanın ilk safhasıdır diyebiliriz. Soruşturma evresi mahkemenin işinin kolaylaşmasında önemli bir yere sahiptir. Soruşturma evresinin suç haberinin alınması ile başladığını söylemiştik. Suç ve birinin alınmasının da bazı yolları vardır. Suçlu birinin alınması ihbar ile şikâyet ile suçun doğrudan doğruya öğrenilmesi ile olabilir. İhbar veya şikayetin yazılı yapılması mümkün olmakla birlikte tutana geçirilmek üzere sözlü yapılması da mümkündür. İhbar ve şikayetin nasıl yapılacağı ile ilgili hükümler kanun içerisinde yer almaktadır. Bir suçu ilişkin ihbar veya şikâyetin Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılması mümkündür. Valilik veya kaymakamlığı ya da mahkeme yapılan ihbar veya şikâyet ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Eğer bir suçun yurtdışında işlenmesi söz konusuysa ve bu yurtdışında işlenen suçun ülkede takibi gerekiyorsa Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına ihbarda bir şikâyette bulunulabilmesi mümkündür. Bir kamu görevinin yürütülmesi ile ilgili olarak işlenen bir suç olabilir. Böyle bir suçun işlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle ilgili kurum ve kuruluş idaresine İhbar veya şikâyet yapılabilir. Bu ihbar veya şikâyet gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. İhbar veya şikâyet için yazılı veya sözlü yapılabileceğini söylemiştik. Ancak ihbar veya şikâyetin sözlü yapılması için tutanağa geçirilmesi gerekir. İhbar veya şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi mümkündür. Bununla birlikte ihbar veya şikâyetin konusu olan fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırmaya gerek kalmaksızın açıkça anlaşılması üzerine yine soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar kılınır. Böyle bir durumda şikâyet edilmiş olan kişiye şüpheli sıfatı verilmez. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar eğer ihbarda bulunan kişi varsa bu kişiye veya şikâyetçi bildirilir ve bu karara karşı itiraz mümkündür. Eğer soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karara karşı İtiraz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edilirse soruşturma işlemleri başlatılır. Soruşturma sonucunda kovuşturma evresinde geçildikten sonra suçun şikâyete bağlı oldu anlaşılırsa mağdur açıkça şikâyetten vazgeçmediği takdirde yargılamaya devam olunur. Yargılamanın sona ermesi için mağdurun açıkça şikâyetten vazgeçmesi gereklidir.

Soruşturma evresi delillerin toplandığı bir evredir. Delillerin toplanmasında adli kolluk görevlileri yer alır. Savcı adli kolluk görevlilerinin yardımı ile delillerin toplanmasını sağlar. Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevleri vardır. Eğer Cumhuriyet Savcısı ihbar yoluyla veya başka bir yolla bir suçun işlendiği izlenimini veren bir durumu öğrenirse bunu öğrenir öğrenmez kamu davasının açılmasına yer olup olmadığına dair karar vermek için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamakla yükümlüdür.

Soruşturma evresinde yapılan işlemlerin tutana bağlanması gereklidir. Şüphelinin ifadesinin alınması veya sorgusu tanık ve bilirkişinin dinlenmesinin yapılması veya bir keşif ve muayene sırasında cumhuriyet savcısı veya suç ceza hâkimliğinin yanında bir zabit kâtibi bulunur. Eğer acele bir durum söz konusuysa yemin vermek koşuluyla başka bir kimsenin yazman olarak görevlendirilebilmesi mümkündür. Soruşturma evresinde yer alan her soruşturma işlemi tutana bağlanır. İnsanın imza edilmesinde bazı kişiler yer alır. Adli kolluk görevlileri Cumhuriyet Savcısı veya suç ceza hâkimi ile hazır bulunan zabit kâtibi tarafından tutanak imza edilir. Tutanak içerisinde işlemin yapıldığı yer tarihi başlama ve bitiş saati ve işleme katılan veya ilgisi bulunan kişilerin isimleri yer alır. Müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu işlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasını da yer verilmesi mümkündür. İşlem de hazır bulunan ilgililerce onu anmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya okumaları için bu kişilerin kendilerine verilir. Bu husus tutanağa yazılmak şartıyla ilgilileri imza ettirilir. Eğer imzadan kaçınma durumu söz konusu olursa bu durumun nedenleri tutanağa geçirilir.

Soruşturmanın gizli olması gerekir. Bu durum Kanun içerisinde soruşturmanın gizliliği başlığı altında yer alır. Kanun hükmüne göre kanunun başka kim koydu haller saklı kalmak şartıyla ve savunma haklarına zarar vermeme Şartıyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizli olur. Gizlilik sayesinde delillerin karartılmasının önüne geçilebilir.

Soruşturma Evresinin Sona Ermesi

Soruşturma içerisinde ilgili makam soruşturma evresinin amacına yönelik işlemleri yapıp delil toplayacak toplanan delillerin muhafazasını yapacak keşif yapacak koruma tedbirlerine başvuracak ve gerekli işlemlerden sonra netice olarak sonuç elde ederek soruşturma evresinin sona erdirecektir. Soruşturma evresinin sonucunda savcı soruşturmaya dair bazı kararlar verebilir. Savcı kovuşturmaya yer olmadığı kararını verebilir veya yapılan soruşturma neticesinde yeterli olan şüpheye varılmışsa iddianame düzenlenmesine karar verebilir.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi/ takipsizlik karar verilmesi: eğer cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren şartların varlığı halinde Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararını verme hakkına sahiptir. Bununla birlikte eğer cezayı kaldıran şahsı sebep olarak etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasını gerektiren şahsi cezasızlık sebebinin varlığı söz konusuysa yine Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığı kararını verme hakkına sahiptir. Cumhuriyet Savcısı üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezası gerekli kılınan suçlardan dolayı yeterli şüphe olmasına rağmen kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesi kararını verme hakkına sahiptir. Burada uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariçtir. Eğer suçtan zarar gören bir kişi varsa veya Şüpheli bu karara kanun içerisindeki ilgili hükümlere göre itiraz edebilir. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ne karar verilebilmesi mümkün olabilir. Bunun için bazı koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Şüpheli olan kişinin daha önce kasıtlı bir suç sebebiyle hapis cezası ile mahkûm olmaması gerekir. Yapılan soruşturma sonucunda kamu davası açılmasının ertelenmesi durumunda şüphelinin suç işlemekten kaçınacağı kanaatinin verilmesi gerekir. Kamu davası açılmasının ertelenmesi şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha faydalı olması gerekir. Suçun işlenmesi ile birlikte mağdurun veya kamunun uğradığı ve Cumhuriyet Savcısı tarafından saptırılmış zararın aynen yerdeyse suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Bu koşulların birlikte gerçekleşmesi ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilir. Eğer erteleme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmez ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Ancak erteleme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenir ise kamu davası açılır. Zamanaşımı erteleme süresi içerisinde işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar bu kararlara mahsus bir sistem içerisine kaydedilir. Cumhuriyet Savcısı hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde ve bir soruşturmaya veya kovuşturmaya bağlantılı olarak bu kayıtlar hükümler de belirtilen amaç için kullanılabilir. Kamu davasının açılmasında takdir yetkisi ile ilgili hükümler bazı suçlar hakkında uygulanmaz. Suç işlemek için örgüt kurmak bu suçu işlemek için örgütü yönetmek veya bu suç işlemek için örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar hakkında bu hükümler uygulanmaz. Eğer kamu görevlisi görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı bir suç işlemişse bu suç hakkında hükümleri uygulanmaz. Asker kişiler tarafından işlenen askeri suçlar da bu hükümler uygulanmaz. Bununla birlikte cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hakkında bu hükümler uygulanmaz. Kanunun içerisinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar başlığı altında hükümler yer almaktadır. Cumhuriyet Savcısı‘nın kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermesi mümkündür. Soruşturma evresi sonucunda eğer kamu davasının açılması için yeterli şüphenin oluşmasını sağlayacak delil yoksa veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde Cumhuriyet Savcısı böyle bir karar verebilir. Cumhuriyet Savcısı‘nın verdiği bu karar suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya Çekilmiş olan şüpheliye bildirilir. Bu karar üzerinde itiraz hakkı süresi ve mercii gösterilir. Kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığına dair kararın verilmesinden sonra aynı fiilden dolayı kamu davası açılması mümkün değildir. Ancak kamu davasının açılması için yeterli şüphe Oluşturan yeni bir delil elde edilmemesi ve bu hususta Sulh ceza hâkimliği tarafından bir kararın verilmemesi gerekir. Avrupa insan hakları Mahkemesinin kesinleşmiş bir kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin bir soruşturma yapılmadan verildiğinin tespit edilmesi durumunda kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi durumunda yeniden soruşturma açılması gerekir. Bununla birlikte Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin kesinleşmiş kararı aleyhine Avrupa insan hakları mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm veya tek taraflı bildirge sonucunda düşme kararı verilmiş olması üzerine kararın kesinleşmesi itibari ile üç ay içerisinde talep edilmesi durumunda yeniden soruşturma açılır

İddianamenin düzenlenmesi: eğer yapılan soruşturma sonucunda yeterli şüpheye vurulmuş ise savcı bir iddianame düzenler ve bunu mahkemeye gönderir. İddianame kabul edildikten sonra şüpheli olan kişi sanık sıfatını alır. Bununla birlikte hakkında soruşturma yapılan kişinin yargılanma süreci başlar. Bununla ilgili olarak kanun içerisinde kamu davasını açma görevi başlığı altında hükümler yer almaktadır. Kamu davasını açma görevi Cumhuriyet Savcısı‘na aittir. Başka bir deyişle kamu davası açma görevine Cumhuriyet Savcısı yerine getirir. Soruşturma evresi sonucunda toplanmış olan deliller suçun işlendiğine dair yeterli bir şüphe oluşturursa Cumhuriyet Savcısı bir iddianame düzenler. Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen iddianame üzerinde görevli ve yetkili mahkemeye hitaben gösterilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar şüphelinin kimliği, müdafi, Maktul mağdur veya suçtan zarar gören kimliği, mağdurun veya suçtan zarar gören kişinin vekili veya kanuni temsilcisi, açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği, Şikâyette bulunan kişinin kimliği, Şikâyetin yapılmış olduğu tarihi, yüklenmiş olan suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, yüklenmiş olan suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, suçun delilleri, Şüphelinin tutuklu olup olmadığı tutuklanmış ise gözaltına alma ve tutuklanma tarihleri ile bunların süreleridir. Cumhuriyet Savcısı tarafından düzenlenen iddianame içerisinde yüklenen suçu oluşturan olaylar mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanmalıdır. Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenen iddianamenin sonuç kısmında şüphelinin aleyhine hususlar yanında lehine olan hususların da yer alması gerekir. Yani iddianame içerisinde sadece şüphelinin aleyhine olan hususlar yer almamalıdır. Şüphelinin lehine olan hususlara da yer verilmelidir. Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlanan iddianamenin sonuç kısmında işlenen suç sebebiyle ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinin hangilerini hükmedilmesinin istendiği açıkça belirtilmelidir. Bununla birlikte iddianamede suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde ilgili tüzel kişi hakkında uygulanması mümkün olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilmelidir.

Beylikdüzü Hukuk Büroları, Gün Hukuk ve Danışmanlık Bürosu, Beylikdüzü/İstanbul adresinde bulunan hukuk büromuz Türkiye’nin her yerinde iş takibi sağlamaktadır. İletişime geçerek randevu oluşturabilirsiniz.

“SAVCILIK SUÇ DUYURUSU” için 17 yorum

  1. Hayırlı geceler bu saatte rahatsız ediyorum sizden bir ricam var eğer mümkün olursa benim 4 çocuğum var durumum hiç iyi değil beni kandırdılar adıma şirket açılmış bana vergi borcum var dediler şirketi acamıyomuş o yuzden bana acıp sonra kapatıcayız dediler bende anlamadığım için mecburen kabul ettim çünkü 4 çocuguma sokaktaydım evim yoktu birde amiliyatlıydım mecbur kabul ettim bana 1500 tl verdiler sokaktayım diye kabul ettim ama şuan şahıslara ulaşamıyorum şuan ne yapıyorlar bilmiyorum bana nolur yardım edin e devletten baktığımda borç görünüyor adıma nolur sunum yardımcı olun anlamıyorum ne yaptıklarını ömer şişman dan şikayetçiyim

  2. Merhaba internet üzerinden tanıştığım birine güvenip borç para gönderdim. Konuştuğum kişi tanıştığımız zaman askerde olduğu için parasının olmadığını asker dönüşü ödeyeceğini belirttiği yazışmalar var. Askerden döndüğünde ise borcu inkar etti. Ben bu kişiyi savcılığa şikayet etmek istiyorum. Dolandiriciliktan ve iyi niyetin suistimal edilmesinden şikayet edebilir miyim? Edersem verdiğim borcu alabilir miyim? (Borç parayı gönderirken EFT üzerinden borç verilen para diye açıklama yaptım)

    1. icra takibi başlatılabilir. Detaylı bilgi için danışmanlık hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

  3. Googleden bi siteden alışveriş yapmak için wp den adamla konuştum ürün için para gönderip dekont attım ve ürün gelcek dedi tekrar yazdığımda engelledi ne yapmalıyım

  4. İyi günler
    Letgo sitesinde başıma bir iş geldi dolandırıldım. Savcılığa suç duyurusunda bulundum 1 yıl sonra kovuşturmaya yer olmadığı evrak geldi 1 hafta sonra ise 9.ayda ceza mahkemesinde davam olduğunu bildiren evrak geldi.
    Davacı benim avukat tutmam gerekirmi ne yapmam lazım.

  5. kira sözleşme süresi bitmeden tahliye taahhütnamesi işleme konulabilirmi ve tahliye taahhütnamesi sözleşme ile aynı günde imza edilmiş olmasına rağmen işleme konulmuş olup tahliye kararı çıkmış olan dosyaya ilişkin durdurma kararı aldıraılabilirmi yada nereye şikayet etmeliyiz

  6. Merhaba. Ben suç duyurusunda bulundum. Konu dolandırılma. Karşı taraf suçu kabul etmiş. Bundan sonra süreç nasıl ilerler.

  7. Evde iş adı altında bir siteye girdim. 100.00 TL yatırdım 250.00 satış yapıldı deyip geri ödediler. Daha sonra sürekli tekrar tekrar para yatırdım geri dönüş olmadı. Bu durum hakkında daha ayrıntılı olarak suç duyurusunda bulunsam faydası olur mu?
    Banka dekontu ve mesajlar var.

  8. Merhabalar
    Beni telefon ile mesaj atarak tehtit eden şahsı savcılığa bir ay önce şikayet ettim
    Dava nezaman başlar?
    Delilleri istendiği taktirde teslim edilecek diye belirttim.

    1. Savcılık makamı yoğunluğuna göre değişir. Delillerinizi sunmanızda fayda var. Avukatla çalışmanızı öneririz.

  9. Merhaba. İşe girdikten uzun süre sonra iş veren bizden boş senet aldı. İşten çıkarken de 5 sene sonra vereceğini söyledi. Eski çalışan 2 şahit dışında yazılı ve görsel kanıtım yok. Tarih de tam olarak hangi gün olduğunu hatırlamıyorum. Bu durumda yine de suç duyurusunda bulunmalımıyım?

    1. İş ve çalışma hayatı hürriyetini ihlal kapsamında değerlendirilebilir. Suç duyurusunda bulunulabilir. Hak kaybına uğramamak adına avukat ile çalışmanızı öneririz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir