İsim değiştirme avukatı hakkında; İsim değiştirme avukatı aramaktaysanız hemen 0 552 298 92 18 numaralı telefonu arayarak ofisimizle iletişime geçebilirsiniz.
İsim ve soyisim üzerindeki tasarruflar kişiye medeni haklar bakımından sıkı sıkıya bağlı haklardan sayılmaktadır. Kişinin toplum içerisinde diğer kişilerden ayrılmasını , tanınmasını sağlayan ad-soyadı kişi ile doğumundan ölümüne kadar birdir ve ölümünden sonra da mirasçılarına bu ad-soyad bazı haklar sağlamaktadır. Kişinin ad ve/veya soyadının değiştirilmesini talep etme hakkı kişiye sıkı sıkıya bağlı ve diğer kişilik haklarına benzer şekilde mutlak haklardandır.
4721 sayılı Türk Medeni Yasasının birinci bölümü Kişilik başlığı altında yer alan “Ad Üzerindeki Hak” bölümünde adın korunması ve adın değiştirilmesi düzenlenmiştir. Bu bölümde “ad” kavramının genel düzenlemesi yapılmıştır , ayrıca 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36/b. Maddesi hükmünde de ad ve soyadın düzenlenmesi geçmektedir. Burada belirtilen “ad” ; lakap ,müstear ad, unvan, ticaret unvanı gibi sıfatlar ile karıştırılmamalıdır. Lakap veya müstear adların mahkeme yolu ile değiştirilmesini istemeye gerek yoktur çünkü bunlar nüfus sicillerine tescil zorunluluğu bulunan adlar değillerdir. Haklı nedenin varlığı hakim tarafından dava görülürken değerlendirilecektir.
İSİM DEĞİŞTİRME DAVASINDA HAKLI NEDENLER NEDİR?
- Kişinin , değiştirilmesini talep ettiği isim ile çevresinde tanınıyor olması,
- Aynı isim taşıyan kardeş,
- ismin alay konusu olması veya toplumda gülünç bulunması,
- ismin cinsiyet karışıklığına sebep olması,
- Aynı isim-soyada sahip birçok akrabanın bulunması,
- Resmi makamlarca aranan aynı isim(soyada) sahip kişiler sebebi ile sık sık rahatsız edici durumlara düşmesi,
- Gayrimeşru yaşadığı eşin soyadı ile benzerlik istemesi.
Yargı kararlarında isim değiştirilmesinde geçerli olan haklı nedenler soyadı değişikliğine nazaran daha özgür ve geniş kapsamlı olarak yorumlanmıştır. isim ve soyadının değiştirilmesinde haklı nedenin varlığı tek başına yeterli bir unsur değildir , aynı zamanda bu durumun usulünce ispatlanması da gerekmektedir. Ancak Özel Daire tarafından “haklı neden” olarak kabul edilmeyen durumlar da bulunmaktadır .
İsmin değiştirilmesi ile mevcut isime ilave yapılması birbirinden farklı değildir ve her iki dava talepte isim değiştirilme davası olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kütüğüne yazımı takiben aile nüfus kayıtlarına aktarım sırasında yapılan hatanın düzeltilmesi sorumluluğu nüfus müdürlüğündedir.
İsmini kullanılması çekişmeli olan bir kişinin bu hakkının tespiti için dava açma hakkı vardır.
İsim üzerindeki isim kişilik hakkıdır. Bir kişinin adı üzerindeki hakkı kendisine sıkı bir biçimde bağlı olduğundan dolayı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir haktır.
Türk Medeni Yasası, gerçek ve tüzel kişileri ayırt etmeden adı, kişiliği korumaya ilişkin özel hükümler vasıtası ile koruma yoluna gitmiştir. TMK’nun 23,24,255,26 ve 27.maddeleri buna dair hükümler içermektedir. Adın gasp edilmesinden doğan manevi tazminat isteklerinde ise , genel hüküm maddesi yerine , TMK’nun 25. Maddesi ( özel hüküm niteliğinde ) düşünülmelidir.
Burada gerçek kişilerin isim soyisim değişikliği söz edilmektedir. Fakat tüzel kişilerin de bir adı bulunmaktadır ve bu adlar ve unvanlar da TMK 48. vd.maddeleri ve özel yasalarla korumaya alınmışlardır.
İsmin Kazanılması
Türk Medeni ve Soyadı Yasalarına dayalı olarak resmi evlilik birliği içinde doğmuş olan her bir çocuğun adını anne-babası beraber belirler , soyadı ise çocuğun babasının soyadı olur. Bu hak anne-babadan birinin vefat etmesi durumunda diğerine , boşanma durumunda velayet yetkisi olana geçer. Anne-babanın her ikisinin de olmaması durumunda ise yetkili temsilci ( vasi ) bu hakka sahiptir.
Evlilik dışı doğumlarda bu hakkın kimde olduğuna dair bir yasal düzenleme mevzuatımızda yer almamaktadır. Fakat isim koyma velayet yetkisi içinde görüldüğünden ve Türk Medeni Yasasına göre eğer anne-baba evli değil ise velayetin anneye ait olduğu yönünde hükümler bulunduğundan dolayı bu hakkın anneye ait olduğu varsayılmaktadır.
İsim konulması konusunda geniş bir serbestlik vardır .Mevzuatta belirtilen açık yasaklamalar dışında ( Atatürk adının verilememsi gibi ) isim konulması ile ilgili belirgin bir kısıtlama bulunmamaktadır.
Türk Medeni Yasası’nın 336.vd.maddelerine göre velayet hakkının birlikte kullanılması zorunluluğu vardır fakat buna karşın adın konulması sırasında sorunlar yaşanabilmektedir. Adın konulması sırasında çoğu durumda babanın nüfus dairesine yaptığı tek taraflı beyan ile yetinilmektedir. Fakat bu yetki diğer işlemlerde ( örn. Yaş değiştirme ) aranmaktadır. Bu sebep ile uygulamada adli ve idari makamlar arasında birlik olmadığı görülmektedir.
Haklı Neden Kavramı ( İspat )
Adın korunmasında temel alınan düşünce adın değiştirilemeyeceği ilkesidir. Adın değiştirilmesi için gereken kuralların en başında gelen kural “haklı bir nedene” dayanmasıdır. Bu haklı nedenin de mahkemede ispat edilmesi gerekliliğidir.
Yasada haklı nedenler tek tek belirtilmemiştir , bunların neler olduğu uygulamada içtihatlar ile geliştirilmiştir. Uygulamada haklı nedenler olarak görülen belli bazı maddeler vardır. Fakat bu nedenleri sınırlı tutmayarak , takdirin somut olayın özelliğine göre hakim tarafından verildiğini unutmamak gerekir.
Hangi hallerin haklı sebep oluşturduğu her bir dava için ayrı olarak mahkemece belirlenmektedir. Adını benimseyemeyip , kendisi ile özdeşleştiremeyen kişinin adının değiştirilmesini talep etmesi en doğal hakkıdır. Bu tür durumlarda talepte bulunan kişinin tercihleri özellikle dikkate alınmalıdır. “Haklı neden” bunlar dikkate alınarak değerlendirildiğinde hakim takdir yetkisini ileri sürülen neden ve yeni alınmak istenen adın toplum değerlerine ve yasalara ters düşmemelidir.
Haklı neden kavramında ilk akla gelen kişinin toplumda nasıl tanındığıdır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ismin herhangi bir anlamının bulunması zorunluluğu bulundurmamaktadır.
İsim değiştirme davası sırasında haklı neden tanık beyanları gibi kanıtlar ile ispatlanabilir. Davacı tarafın istemi ve haklı nedenin varlığının ispatı şarttır.
Türk Dil Kurumu kriterleri isimdeğiştirilmesi davalarında mahkemeleri bağlayıcı unsurlar değillerdir.
Sabıka kaydı olması ve/veya çok sayıda olması tek başına isim değiştirme isteminin red sebebi olmamalıdır. İsim değiştirilmesi talep edilen kişinin adli sicil kayıtları incelenmelidir. Herhangi bir sebepten aranıp aranmadığı zabıta veya savcılıklardan sorulmalıdır.
a- Türkçe’ye Uygunluk
Değiştirilmek istenen yeni isim yazım kurallarına , örf ve adetlere uygun olmalıdır. Kelimenin kökünün Türkçe olması veya Türkçe anlamının bulunması zorunluluğu bulunmamaktadır. Adın yabancı kökenli bir dilden olmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak isim Türk harflerini taşıması koşulu vardır. Türkçe yazım ve kullanma sırasında ayrı ayrı okunan adların birleşik yazılmaları sebebi ile ayrılmalarının talep edilmeleri veya tam tersi talepler de haklı neden sayılmaktadır.
b- Din Değiştirmenin Haklı Neden Sayılması
Eğer bir kişi dinini değiştirmiştir. Bu durum ismin değiştirilmesini talep etmesi için haklı bir neden olarak kabul edilmektedir.
c- Cinsiyet Değiştirmenin Haklı Neden Sayılması
Cinsiyet değiştirilmesi gerçekleşmiş ise bunun takibinde ismin değiştirilmesinin talep edilmesinde haklı neden mevcuttur. Bu değişikliğin gerçekleşmesi için öncelikle cinsiyet değişikliğinin usulüne uygun olarak yapılması ve kesinleştirilmesi gerekmektedir.
Her iki cinsiyetin ortak olarak kullanmakta olduğu adlar için herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.
Tersi bir durum olarak kişinin adının karşı cins tarafından kullanılan bir ad olması. Bu durumdan kişinin rahatsızlık duyması.
d- Ailede Birden Fazla Kişinin Aynı Adı Taşıması
Ailede aynı isimden birden fazla bulunması durumu da isim değiştirilmesi için haklı neden olarak kabul edilmektedir. Aile kavramı çekirdek aile olarak düşünülmelidir. Buna karşılık olarak aile dışında aynı adın çok sayıda bulunması tek başına haklı neden olarak kabul görmez. İsim değiştirme avukatı aramaktaysanız size özgü durumu değerlendirmek için ofisimizi arayabilirsiniz.
e- İsmin Söylenmesinin Zorluğu
Eğer kişinin adı gülünç ise , hakaret anlamı taşıyor veya ahlaka ve adaba aykırı ise burada haklı neden var olarak kabul edilir. Bazı adlar zaman içerisinde anlam değiştirir. Bu durumlar da haklı neden olarak kabul edilebilir (ör. Satılmış , Memeli Torpak’ın Toprak olarak değiştirilmesi ) İsim değiştirme avukatı ile talebinize uygun dava açılır.
g- Haklı Neden Olarak Sayılamayacak Haller
Tek başına haklı neden olarak kabul edilemeyen nedenlere ait bazı örnekler aşağıda belirtildiği gibidir: İsim değiştirme avukatı ile görüşerek bu durumlar haricinde de birçok neden öğrenebilirsiniz.
- Sabıka kaydının çok olması,
- Ailede suç işlemiş kişilerin bulunması,
- Mahkumiyet almış kişiler ile aynı ada sahip olunması,
- Çok fazla sayıda aynı adın bulunması,
- Şöhretli insanlar ile aynı ada sahip olmak istenmesi,
- Kan davası sebebi ile kişilerin kendilerini gizlemek istemesi.
Aynı konuda farklı makale için tıklayınız.
Ayrıca İsim değiştirme avukatı, soyisim değiştirme davası hakkında bilgi almak için iletişim bilgilerinde yer alan telefon numarasını arayabilirsiniz. Whatsapp iletişim için 0552 298 92 18 ile irtibata geçebilirsiniz.
Hiç sabıka kaydım yok sicilim temiz ama adıma 3 tane dava soruşturması açıldı mahkemeye çıktım ama ceza almadım adımı değiştirebilir miyim?
Detaylı bilgi için arayabilirsiniz.