Kusur her davada ayrı değerlendirilir. Boşanma davaları büyük oranda kusur belirlemesi üzerinden ilerler.
Yazımızda boşanmada kusur sayılan haller nelerdir, boşanma ve fer’ilerine kusurun etkisi nedir, süreç nasıl işler, nelere dikkat edilmeli gibi soruları yanıtlandıracağız. Önemli bir konu olması nedeniyle dikkatli okumanızı ve hatta avukat yardımı almanızı öneririz.
Kişinin kendisinden beklenen sadakat ve evlilik birliğinin doğurduğu diğer yükümlülüklere aykırı davranması sonucu boşanmaya belli bir oranda neden olmasına boşanmada kusur denir.
Boşanma davaları büyük oranda kusur üzerinden görülür. Kusura bağlı olan ve olmayan bir çok unsur boşanma davasında görülse de kusurun yeri büyük yer kaplar. Bu nedenle boşanmada kusur sayılan haller çok önemlidir.
Boşanmada kusur sayılan haller ve kusurun özellikleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 161 ve devamı hükümlerinde yer alır.
Burada kusur konusu boşanmaya, nafakaya, tazminata vs. bir çok unsura etki edecektir. Bu nedenle sürecin gelişigüzel şekilde başlatılması yerine en baştan itibaren avukat yardımı alınarak takip etmek gerekir. Rastgele izafe edilen kusurlar kimi zaman kişi aleyhine sonuç doğurabilir.
Boşanmada Kusur Sayılan Haller Nelerdir?
Boşanmada kusur sayılan haller kanunda sınırlı olarak sayılmamıştır. Kanunda buna ilişkin yer alan unsurlar olsa da sınırsız şekilde örnek saymak mümkündür. Ayrıca boşanmada kusur sayılan haller her somut olayda farklılaşabilir. Yani bir davranış bir davada kusur olarak kabul edilirken başka bir davada kusur olarak kabul edilmeyebilir.
Boşanmada kusur sayılan haller genel olarak şu şekilde sayılabilir;
- Eşlerden birinin zina yapması (zinanın kesin surette ispatı gerekmez, belirli haller zina edildiğine karine oluşturur)
- Eşlerden birinin diğerine karşı pek kötü muamelede bulunması, onur kırıcı davranışta bulunması
- Eşlerden birinin diğerinin hayatına kastetmesi
- Eşlerden birinin kendisini küçük düşürücü bir suç işlemesi, haysiyetsiz yaşam sürmesi
- Eşlerden birinin yaşanılan ortak konutu evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla terketmesi
- Eşlerden birinin akıl hastalığına tutulması
- Eşlerden birinin diğerine karşı; fiziksel, ekonomik, psikolojik veya cinsel şiddet uygulaması
- Eşlerden birinin diğerine karşı sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması
- Eşlerden birinin diğerine karşı evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerine aykırı davranması
Yargıtay kararları incelendiği zaman sınırsız sayıda kusur sayılan haller görülebilir. Bunların tamamını burada saymamız mümkün değildir. Ancak yukarıda sayılan sebepler en çok karşılaşılan ve genel kusurluluk halleridir. Bu kusurluluk halleri dışında bir çok özel durumlar da kusur olarak nitelendirilebilir.
Boşanmada Kadının Kusurları Nelerdir?
Yukarıda saydığımız kusur halleri boşanmada kadının kusurları ve boşanmada erkeğin kusurları olarak farklılık gösterebilir. Boşanmada kadının kusurları çoğu zaman sadakat yükümüne aykırılık, terk, psikolojik şiddet ve evlilik birliğinden doğan yükümlülüklere aykırı davranma şeklinde karşımıza çıkar.
Bununla birlikte bazı evliliklerde bazı davranışlar boşanma nedeni olarak kabul edilebilecekken bazılarında kabul edilmeyebilir. Örneğin bazı somut olaylarda kadının bulaşık yıkamayı reddetmesi kusur olarak kabul edilebilirken bazı somut olaylarda kadının bulaşık yıkamaması kusur olarak kabul edilebilir. Bunların değerlendirmesi avukat yardımı alınarak yapılmalıdır.
Boşanmada Erkeğin Kusurları Nelerdir?
Boşanmada erkeğin kusurları da çoğu zaman psikolojik, fiziksel, cinsel, ekonomik şiddet şeklinde görülürken saydığımız hallerin neredeyse tamamı boşanmada erkeğin kusurları kapsamında karşımıza çıkar.
Boşanmada kadının kusurlarında olduğu gibi burada da somut olay kapsamında değerlendirme yapmak gerek. Somut olayda kumar bağımlılığı, alkolik yaşam sürmek kusur olarak kabul edilebilir.
Ancak kişinin bu alışkanlıklarını sonucuna da bakılacaktır. Bunlar sonucunda evlilik birliğinden doğan yükümlülükler ihlal edilmiyorsa boşanmada kusur olarak görülmeyebilir. Ancak kişinin alkol alışkanlığı evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerine engel teşkil ediyorsa boşanmada erkeğin kusurları kapsamında sayılabilecektir.
Çekişmeli Boşanmada Kusur
Kusur tartışması çekişmeli boşanmalarda yapılacaktır. Ancak burada şu husus çok önemlidir: kişi daha fazla kusurlu olsa bile hakim boşanmaya karar verebilir. Bu durumda kusur boşanmanın fer’ilerine etki edecektir.
Esasen sürecin tüm detayını ‘boşanma davası nasıl açılır’ başlıklı yazımızda bulabilirsiniz. Burada yalnızca çekişmeli boşanmada kusur konusuna değineceğiz.
TMK madde 166/1 hükmüne göre eşler arasında ortak hayat, sürdürülmesi kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmışsa eşlerden herhangi birisi boşanma davası açabilir. Yani illa kusuru daha az olan eşin boşanma davası açması şart değildir.
Eğer davacının kusuru daha fazla ise bu durumda davalı olan daha az kusurlu eş bu duruma itiraz ederek boşanmak istemediğini söyleyebilir. Bu durumda mahkeme kural olarak boşanma talebini reddeder.
Ancak eğer davalı olan eş itiraz hakkını kötüniyetli olarak kullanmışsa mahkeme gene boşanmaya karar verir. Yani davalı eş aslında evlilik birliğini yeniden kurma niyetinde değil ve boşanmak istememekte kötüniyetli ise boşanma hükmü gene verilebilir.
Çekişmeli boşanmada kusur belirlemesinin önemi büyüktür. Çünkü bu davalarda ciddi bir kusur belirleme işlemi yapılır. Bu noktada kişinin hatalı yahut ihmali işlemler ile haklı iken haksız çıkmamak adına boşanma avukatı yardımı almasında yarar vardır.
Anlaşmalı Boşanmada Kusur
Anlaşmalı boşanmada kusur tartışmasının yeri neredeyse yoktur. Eşler evlenme konusunda ve evlenmenin feri’ileri konusunda anlaştıkları taktirde mahkeme boşanmaya karar verecektir.
Taraflarca hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolü hakim tarafından kanunun temel hükümlerine uygun görülürse kusur araştırması yapılmaksızın onaylanacaktır. Konu ile ilgili olarak ‘anlaşmalı boşanma protokolü’ başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Boşanmada Kusur Nasıl Belirlenir?
Boşanma davasında kusur belirleme işlemi tarafların ileri sürdüğü deliller kapsamında yapılacaktır. Tanık beyanı boşanmada kusur belirlemesi için çok önemlidir. Bunun haricinde hukuka uygun her türlü delil burada yarayışlı olacaktır.
Ayrıca aile hukuku davalarında yazılı senetle ispat kuralı uygulanmaz. Ancak karşı tarafa kusur isnad etmek için dava dilekçesi, cevap – cevaba cevap ve en son cevap dilekçesinde bunlar detayı şekilde yer almalıdır. Bu aşamada öne sürülmeyen kusur isnadı daha sonra öne sürülemeyecektir.
Eşit Kusur Halinde Ne Olur?
Boşanmada eşit kusur söz konusu olabilir. Bu halde davacının boşanma talebinin kabulü için, itiraz eden davalının kötüniyetli olması şartı aranmaz. Yani boşanmada kusur eşit olsa dahi boşanmaya karar verilebilir. Benzer şekilde boşanmada eşit kusur halinde nafaka da söz konusu olacaktır.
Tam Kusur Halinde Ne Olur?
Tam kusurlu davacının boşanma talebi genellikle kabul edilmez. Davalı eşin tam kusurlu olması halinde boşanma ve fer’ileri konusunda davalı oldukça dezavantajlı konuma düşer.
Özellikle belirtmek gerekirse özel boşanma nedenleri söz konusu olduğu zaman kişi tam kusurlu sayılır. Yani; zina, hayata kast, pek kötü muamele, haysiyetsiz yaşam sürme, terk gibi davranışlar kişiyi tam kusurlu hale getirir.
Nafakada Kusurun Önemi
Boşanmada kusur dediğimiz zaman nafaka ilk akla gelen konulardan biridir. Boşanma davasında tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası olmak üzere üç nafaka kalemi gündeme gelir.
Tedbir nafakası boşanma davası açıldığı zaman sonlanana kadar sürecek şekilde mahkemece hükmedilir. Tedbir nafakasında kusur araştırması yapılmaz. Tamamen boşanma davası süresince taraflar arasında oluşacak geçim meselesini halletmek amaçlıdır.
İştirak nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden sonra çocuğun giderleri için eşlerin ortak katılacakları miktardır. Bunun ödenmesinde de kusurun bir önemi bulunmaz.
Yoksulluk nafakası ise boşanmaya kusuruyla neden olan eşin, diğer eşe ödediği nafaka türüdür. Boşanma dolayısıyla yoksulluğa düşecek olan taraf, daha ağır kusurlu olmamak şartıyla karşı taraftan yoksulluk nafakası talep edebilecektir. Yani kusursuz, az kusurlu veya eşit kusurlu eş yoksulluk nafakası talep edebilir.
Mal Paylaşımında Kusurun Önemi
Boşanmada mal paylaşımı kanunda yer alan yasal mal rejimi tasfiyesi kurallarına göre yapılır. Taraflar kendi aralarında farklı bir mal rejimi tasfiyesi seçmiş olsa dahi bu da kanunda öngörülen diğer tasfiye prosedürlerine göre gerçekleştirilir.
Her halükarda boşanmada kusur mal paylaşımını etkileyecek bir unsur değildir. Yani mal paylaşımı yapılırken kim kusurlu kim daha az kusurlu vs. araştırması yapılmaz.
Çocuğun Velayetinde Kusurun Önemi
Boşanmada ergin olmayan çocuğun velayeti kusurdan bağımsız olarak tamamen çocuğun çıkarları gözetilerek eşlerden birine verilir. Yani kimin ne kadar kusurlu olduğuna bakılmaz.
Bu konuyu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: bir boşanma davasında anne tam kusurlu olsa, hatta boşanma zina nedeniyle gerçekleşmiş olsa mahkeme gene de çocuğun vcelayetini anneye verebilir. Tekrar etmek gerekirse burada tamamen çocuğun bakımı ve gözetimi bakımından çıkarları gözetilir.
Tabi eşlerden birinin boşanmadaki kusuru çocuğun çıkarları ile ters düşecek bir konuda ise bu durumda velayet o eşe verilemez. Bu da kusurdan değil çocuğun çıkarından kaynaklı bir durumdur. Örnek vermek gerekirse çocuğun üstün yararı gereği mahkeme çocuğun velayetinin hangi tarafa verileceği konusunda tarafların talepleriyle bağlı değildir. Çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda pedegog raporu doğrultusunda karar vermektedir.
Tazminatta Kusurun Önemi
Boşanmada gerek maddi tazminat gerek manevi tazminat doğrudan kusurla bağlantılıdır. Mahkeme kusur değerlendirmesi ile tarafların tazminat taleplerini gözönünde bulundurarak tazminata hükmedecektir.
Ancak eşit kusur halinde her iki taraf için de tazminata hükmedilmez. Yani kusursuz olunmalı yahut daha az kusurlu olunmalıdır. Burada maddi tazminat kişinin mevcut zararları ile birlikte beklenen zararları da olacaktır. Yani kişinin mevcut ve evlilikten beklenen menfaatleri gözetilir.
Boşanma Davalarında Nelere Dikkat Edilmeli?
Boşanma davalarında kusurun belirlenmesi ve ispatı önemli rol uynar. Bunun yanında tanıkların beyanlarına karşı beyanda bulunmak, gerekli durumlarda bilirkişi incelemesi talep etmek, karşı tarafın delillerini çürütmek önemlidir. Beyan ve itirazlarınızı süresi içinde ve usulüne uygun yapmak ve hak kaybına uğramamak adına boşanma avukatı ile çalışmanızda fayda vardır.
İstanbul/Beylikdüzü ‘n de bulunan ofisimizi ziyaret etmeden önce telefon ile randevu oluşturabilirsiniz.